ERKEKLERDE DEPRESYON

Uz. Psk. Aliye KARAŞAHİN

Erkeklerdeki depresyon neden fark edilmiyor?

Araştırmalar kadın ve erkeklerde intihar oranları arasında anlamlı bir fark olmadığını gösteriyor. Bu da aslında erkeklerin en az kadınlar kadar depresyona girdiklerine bir işarettir. Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü (NIMH)’ne göre de erkeklerin çoğu zaman psikolojik destek almadıklarından depresyon erkeklere depresyon teşhisi koymak zorlaşıyor.

– Bu durum problemleri kabul etmemekten mi kaynaklanıyor?

Kesinlikle evet. Erkekler problemleri genellikle reddetme eğilimindeler. Problemleri bastırma, inkar ve ya yansıtma gibi savunma mekanizmalarını kullanıyorlar.

– Temelinde utanç yatıyor olabilir mi? Erkekler ağlamaz sözü bunda etkili mi?

Aileler çocukları büyütürken cinsiyet rollerini ‘erkek adam güçlüdür, ağlamaz’ gibi bir motto ile büyütülüyor. Bu durumda erkekler bu rolü içselleştirip üzüntülerini gizli yaşama ve duygularını saklama eğiliminde oluyorlar.

– Toplumsal baskılar ve roller depresyonun ortaya çıkmasında ya da gizlenmesinde nasıl rol oynuyor?

Birçok kültürde duyguları ifade etmek zayıflık olarak görülür. Erkek Türk toplumdan ‘baba, koca, oğul’  gibi güçlü sıfatlara sahiptir. Bu güçlü sıfatlarda erkeklerin duygularını ifade etme biçimini ketler. Duygularını ifade eden erkekler ‘kılıbık, süt çocuğu, yumuşak ‘ gibi feminen ve güçsüz aktarımalara maruz kalmaktadır. Dolayısıyla toplumsal baskı erkeklerin depresif ruh hallerini insanlardan gizlemelerine sebep olmaktadır.

– Bir ömür boyu bu şekilde yaşayan erkekler olabiliyor mu?
Tabi ki olabilir. Çevrenizde sürekli umutsuz olan ve çaresizlik hissini devamlı yansıtan erkekler görebilirsiniz.

– Depresyon saklanabiliyor mu?
Depresyonu saklamak pek mümkün değildir. Zira depresyon; tüm hayatı etkileyen ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır.

– Nasıl belirti veriyor?
Uyku bozuklukları, kiloda azalma ya da artma, suçluluk veya değersizlik duyguları, ilgi de ve zevk almada azalma, konsantrasyon güçlükleri, enerji kaybı ve genel ümitsizlik hali belirtileri arasındadır. Erkeklerde ise; belirti depresif ve mutsuz ruh hali yerine; asabi ve öfkeli tavırlarla karşımıza çıkmaktadır.

– Tedavisi nasıl yapılıyor? Kadın ile erkek hastalar arasında tedavide fark var mı?
Depresyon ciddi bir hastalıktır. Öncelikle bir psikiyatrik muayene ile doktor kontrolü altına almak için antidepresan ilaçlar önerebilir. Duygusal durumunu yeniden yapılandırmak, kişiyi depresif hissettirecek yaşantıların etkisini azaltmak adına da terapi ile de desteklenebilir. Kadın ve erkek hastalara uygulanan tedavi farkı yoktur. Sadece kişinin ihtiyaçlarına yönelik bireysel terapötik yöntemler değişebilir.

– Eğer tedavi edilmezse nasıl sorunlar ortaya çıkıyor?
Tedavi edilmeyen depresyon majör depresyona dönüşerek intihar riskini arttırır. Özellikle erkeklerde depresyonun yıkıcı sonuçları daha görünürdür. Kadınlar daha çok intihar girişimine kalkışmasına rağmen, ölümle sonuçlanan intihar oranları erkeklerde daha fazladır.

– Yas döneminin depresyona etkisi var mı?
Tabi ki yas döneminin uzaması depresyona çevirir. Kayıp duygusunu erkekler ‘güçlü’ kalmak adına tam yaşayamadıklarından bilinçaltı bu duyguyla ‘bastırma’ ve ‘inkar’ savunma mekanizmalarıyla baş etmeye çalışır. Yani ya ölüm hiç olmamış gibi hayata devam edip, kayıba dair çok konuşmamak, fazla yoğun çalışmak, alkol tüketmek gibi zihni meşgul ederek durum inkar edilir. Bazen de üzüntü duyup bunu geçiştirme adına ağlamaz duygu boşalımı sağlayamazlar bu da öfke ve sinirlilik olarak karşılarına çıkar.

– Sağlık sorunlarıyla belirti verebiliyor mu?
Uyku bozuklukları, iştahta azalma ya da çoğalma en sık görülenleridir. Erkeklerde depresyon belirtileri genelde ruhsal yakınmalar yerine sırt, bel ağrısı, migren, mide ağrıları gibi psikosomatik belirtiler olarak görülmektedir.

– Yaş gruplarına göre bu durumun görülmesi farklılık yaratıyor mu? Yaşlılıkta daha çok, yetişkinlerde az, andropoz döneminde sık gibi…

Yaşlanmayla birlikte hem kadın hem erkeklerde depresyon riski artmaktadır. Yaşla birlikte kronik hastalıkların varlığı, emeklilik sebebiyle oluşan boşluk duygusu, yalnızlık hissi ve arkadaş ölümleri ile artan kayıplar depresif duyguları da beraberinde getirir.

– Depresyon aldatmaya/ayrılığa neden oluyor mu?
Depresyon ikili ilişkileri aksatabilir. Depresyondaki kişi genel olarak mutsuz, benlik saygısı düşük, karamsar olacağı için ve enerjilerindeki düşüklük ilişkiye yansıyacağından ayrılık söz konusu olabilir.

– Cinsel performansı etkiliyor mu?
Depresyon erektil işlev bozukluğunu riskini arttırır. Libidinal enerjideki düşüklük, yaşamdan zevk alamama; uyarılma ve isteği azaltacağından ereksiyon sorunu yaşanabilir.

– Şiddete/aile için şiddete meyli artırıyor mu?
Belirttiğimiz gibi bastırılan duygular öfke patlamalarıyla ortaya çıktığı için fiziksel ve sözel şiddetin aile içinde yaşanması muhtemeldir. Kişiler karmaşık ve yoğun olumsuz duyguları rahatlatmak için bilinçdışı, öfkeyi etraftaki kişilere, onu yapamazlarsa nesnelere, onu da yapamazlarsa kendilerine yansıtırlar. En yakınlarına bağırmak, eşyaları savurup atmak, kendilerine zarar vermek gibi şiddet içeren eylemler görülebilir.

– İntiharla sonuçlanabiliyor mu?
Tedavi edilmeyen depresyon intihar riski içerir. Beck ve ark. (1975, 1974)  yaptığı bir çalışmada yatarak tedavi gören intihar girişiminde bulunan hastaların, umutsuzluklarının kontrol edildiğinde depresyon ve intihar eğilimi arasındaki ilişkinin kaybolduğunu saptamışlardır. Dolayısıyla intihar depresyondan çok umutsuzluk duygusu ile ilişkili gibi görünmektedir.

– İsim vermeksizin örnek vakanız varsa paylaşabilir misiniz?
Bana gelen erkek danışanımın şikâyeti uyku problemiydi. İlaç ya da alkol almadan uykuya geçiş yapamıyordu. Seanslar ilerledikçe uyku sorununun altında yatan sebebin anne ölümü ile uzayan yas süreci olduğunu anladık. Yas uzamış ve depresyona dönüşmüştü. Geçmişte anneye söylenmeyen güzel sözler, birlikte geçirilemeyen zaman, pişmanlıklar, bitirilmemiş işler danışanın kendisini suçlamasına ve depresyona girmesine sebep olmuştu. Bilinçdışı uyumayarak kendisini cezalandırıyordu. Hipnozla af çalışması yaparak duygularını kabul etti; kendisini affetti ve annesi ile vedalaştı. Bilişsel şemaları yeniden yapılandırıldı. Böylece ruhsal bir iyileşme gerçekleşti.

– Eklemek istedikleriniz var mı?
Toplumumuzda depresyonun tedavisi genel olarak sadece antidepresan yoluyla yapılmaktadır. Oysa ilaç sadece belirtileri ortadan kaldırır. Depresyona sebep olan olumsuz yaşantılar ve rahatsız edici duygular hala oradadır. Bu sebeple depresyon tekrarlama riski fazladır ve tedavi tam gerçekleşemez. Depresyonun tamamen ortadan kalkması için ilaca ek depresyonu doğuran temel sebepler bulunmalıdır. Bu da ancak kişinin terapi süreci ile mümkün olur. Terapi de kişinin depresyona girmesine sebep olan çocukluk yaşantıları, hatalı değerlendirmeleri, otomatik düşünceleri, travmaları çalışılarak tam bir iyileşme sağlanabilir.